Ses Kısıklığı Deyip Geçmeyin
Bir insanin normalde her zaman cikardigi sesten daha farkli ses cikarmasina genel olarak ses kisikligi deniyor. Buna daha ince, daha kaba, catalli, cabuk yorulan, surekli kisilabilen, bazi enfeksiyonlarda hatta hic cikmayan seslerin hepsi dahil.
Sesi olusturan mekanizma aslinda oldukca basit.Ses telleri denilen kas sistemi, kikirdaklar ve sinirlerle uyarilarak aciliyor ve kapaniyor. Acildiklari zaman nefes aliyoruz. Kapandiklari zaman ise asagidan, yani akcigerlerden gelen hava, iki ses telinin arasindan gecerken bir vibrasyon olusturuyor. Bu da sesin olusmasini sagliyor. Bogazimizdaki yani burnumuzun arkasindaki geniz boslugumuz ve agiz boslugumuz bunun rezonansini verirken, dilimiz de karakterini veriyor. Sesin ana mekanizmasi olan ses tellerinde olusabilecek herhangi bir olusum, hastalik ya da problem ses kisikligina yol acabiliyor.
Ses kisikliginin nedenleri
Ust solunum yolu enfeksiyonlari: Ses kisikliginin en sik gorulen nedeninin ust solunum yolu enfeksiyonlari oldugunu belirten Acibadem Hastanesi Bakirkoy KBB Hastaliklari ve Bas Boyun Cerrahisi Uzmani Prof. Dr. Ferhan Oz, bu gibi durumlarda sesin birkac gun kadar hic cikmayabildigini soyluyor: `Ust solunum enfeksiyonu yasayan ornegin sinuziti olan bir kisi, ses tellerine dogru akintisi oldugu icin oksurmek zorunda kalir. Oksuruk travmasi, seste daha cabuk yorulmayi getirdigi icin ses kisikligi yaratan baslica sebeplerden biri.`
Sesin yanlis kullanimi: Prof. Dr. Oz, gunumuzun modern dunyasinda sesin yanlis kullanimina bagli ses kisikliklarinin da sikca gorulmeye baslandigini vurgulayarak, `Sesini daha profesyonel kullanan insanlar yani ogretmenler, doktorlar, avukatlar, cagri merkezleri calisanlari veya pazarcilar gun icinde cok sik veya cok yuksek tonda konusmak durumundalar. Bunlarin bir kismi yogun ve gurultulu ortamlarda calistiklari icin sesini yanlis kullananlar daha cok bu gruplardan cikiyor` diyor.
Sesi yanlis kullanmak aslinda normal ses tonundan daha yuksek tonda konusmak ve yuksek tonda uzun sure konusmak anlamina geliyor. Cevresel faktorler nedeniyle sesi yukseltmek, sesin kisilmasina yol acacak kadar sesi yanlis kullanmaya sebep olabiliyor. Uzmanlar sesini yogun kullanmak zorunda olan kisilere ozellikle bol su icmelerini oneriyor. `Insanlar konusurken su ictikleri ve ses tellerini islak tuttuklari surece, ses telleri cok daha rahat calisir. Islak bir ortamda, kaygan bir zeminde, asagidan gelen havayla cok daha iyi titresirler` diyor Prof. Dr. Oz.
Nemli, klimali veya basincli ortamlar da ses kisikligina sebep olabilen faktorler arasinda.Ornegin ucakta bagirarak konusmak sesi yoran bir yanlis ses kullanimi.
Reflu ve alerji: Ses kisikligina sebep olan hastaliklarin basinda ise reflu yer aliyor. Yapilan arastirmalara gore ses kisikligi nedenlerinin yaklasik yuzde 64`u reflu nedeniyle olusuyor. Midedeki asidin yemek borusuna kadar gelmesi ve bu asit salgisinin yemek borusunun disina cikip ses telleri uzerinde zehirleyici (toksik) bir etki yapmasi ses kisikliklarina sebep oluyor. Buna larengofarengeal reflu deniyor. Bu durumlarda hasta surekli olarak sesini temizlemek zorunda kaliyor. Ses kisikliklarina neden olan bir diger faktorun alerji oldugunu belirten Prof. Dr. Oz, alerjik bir insanin ozellikle alerjenle karsi karsiya kaldigi donemde sikintilar yasadigini vurgulayarak, `Bahar aylarinda kisinin sesinde yorgunluk, ses tellerindeki odemden dolayi bir kabalasma olur. Bu donemde sesini yormasi ve ona daha fazla guc vermeye kalkismasi yanlis bir kullanimdir` diyor.
Nodul ve polipler: Tum bu yanlis kullanimlardan bir ya da birkaci birleserek ses telinde nodule neden oluyor. Her iki ses telinde de simetrik olarak olusan nasirlasma gibi kabarikliklara nodul deniyor. Nodul tamamen yanlis kullanma sonucunda olusuyor. Insanlarin kendilerini ses kisikliklarindan korumalarinin en onemli yolu seslerini dogru kullanmayi ogrenmeleri. Nodul cok uzun zamanda gelisiyor. Ornegin bir ogretmenin ise basladiktan hemen sonra sesinde nodul olusmaya baslarsa, belirtisi olan ses kisikligi bir hafta sonra degil en az 3 ay sonra ortaya cikiyor.
Polip ise yine sesin yanlis kullanimina bagli olarak gelisen akut bir travma. Bilincsiz bir sekilde yapilan ani bir bagirmaya bagli olarak olusan kucucuk bir kanamayla ses telinde polip olusuyor. Bagirirken sinirli olmak ve asiri gerginlik de polipe neden oluyor. Oldukca sik gorulen polipler bir gunde ses kisikligi yaratiyor. Hastalar genelde, maca gidenler, sinirli bir sekilde cocuguna bagiranlar veya pazarcilardan olusuyor.
Kist ve papillom: Ses kisikligini yaratan bir diger faktor ise kist. Ses telinin icinde yer alan kist, oradaki salgi ureten bezlerin tikanmasiyla olusuyor. Kist en fazla oksurukle birlikte goruyoruz. Ornegin yogun bir ust solunum yolu enfeksiyonu sirasinda oksuren bir kiside kist olusabiliyor. Kist olustuktan sonra ise, seste yorgunluk ve catallanma oluyor. Ozellikle catallik kistin cok tipik bir ornegi.
Selim lezyonlar da ses kisikligina yer acabilen faktorlerden. Selim lezyonlarin hicbiri kanser degil ve dikkatli muayene edilip dogru tani konuldugunda cerrahi tedavi sayesinde gayet basarili sonuclar almak mumkun.
Iyi huylu bir tumor olan papillom hastaligi da ses kisikligina sebep acan faktorlerden biri. Bu hastaligin en buyuk ozelligi ise surekli tekrar etmesi. Bu yuzden tedavisinde kullanilan lazer cerrahiyi de tekrar etmek gerekiyor. Eriskin kisilerde kanserlesme riski olan papillom, hep kontrol altinda tutulmasi gereken bir hasta grubu. Cunku saglikli dokuda bile hucrelerin icinde bu virusu bulabilmek mumkun. Cerrahi tedavi basarisi ses kalitesi acisindan bakildiginda cok yuksek oranda olmayabiliyor.
Reinke odem: Ses kisikligina neden olan bir diger hastalik, ses tellerinde olusan ve Reinke adi verilen odem. Ozellikle sigara icen kadinlarda gorulen bu hastalik, kadinlarda erkek gibi kalin sesle konusma seklinde kendini gosteriyor. Reinke, cok konusan, reflusu olan, gunde bir paketin uzerinde sigara icen kadinlarin hemen hepsinde olusan bir problem.
Diger sebepler: Ses kisiklarinin nadir gorulen sebeplerinden biri de dogumsal bozukluklar. Bunlarin arasinda en sik gorulen, ses tellerinin yapisik olmasi ve birbirlerinden ayrilmamis olmasi. Dogumsal bozukluklarin tedavisinde cok kucuk yaslarda cok iyi sonuclar elde edilmese de, daha ileri yaslarda bu basariyi yakalamak mumkun. Hipertansiyon ilaclari, dogum kontrol haplari gibi ostrojen ilaclari da ses tellerinde kuruma yaptigi icin ses tellerinin daha cok yipranmasina neden olabiliyor.
Muayene ve tani
Ses kisikligi olan bir hastanin yapmasi gereken ilk sey vakit gecirmeden bir KBB uzmanina basvurmak. Ses tellerinin muayenesinde eskiden sadece ayna kullanilirken gunumuzde artik mikro kamerali endoskoplar ve stroboskop kullaniliyor. Aynalar ise bugun hala ses tellerinin gercek rengini ve hareketliligini gorebilmek icin kullanilan araclardan biri. Ancak mikro kamerali endoskoplarin avantajlari oldukca fazla. `Kameralarla elde ettigimiz goruntuleri bilgisayarda saklayabildigimiz icin hastayi defalarca muayene etmek yerine, kaydi defalarca seyredip degerlendirebiliyoruz. Bu hastalarin tedavi sonrasi ve oncesi durumlarini rahatlikla karsilastirabiliyoruz. Ses tellerinin yavaslatilmis hareketlerini izleyebilmek icin ise stroboskop kullaniyoruz. Stroboskop sayesinde bir ses telinin digerinden farkliligini, ses tellerindeki dalgalanmayi izliyoruz. Bu dalgalanma bize ses teli icinde veya disindaki kitle, lezyon veya hastalik konusunda fikir verebiliyor` diyor Prof. Dr.Oz.
Uygulanan bir diger muayene yontemi hastaligin sesiyle ilgili akustik analizler, yani ses degerlendirmesi. Ancak bu analizler, kisinin sesi gunune, psikolojisine ve duygusal durumuna gore degistigi icin birkac kez tekrarlanmayinca saglikli sonuclar vermiyor.
Tanidaki en onemli unsurlardan biri, hastanin kanserle mi yoksa kanser disi bir durumla mi karsi karsiya oldugunu belirlemek. Prof. Dr. Oz deneyimli bir KBB hekiminin muayene sirasinda nodulu, polibi, kisti hatta papillomu bile birbirinden ayirt edebildigini belirtiyor. Prof. Oz soyle konusuyor: `Ancak suphelendigimiz bir durumda mutlaka dokudan biyopsi aliyoruz. O kadar cok birbirine benzeyen, birbirini taklit eden unsur arasindan ayrim yapamama riski her zaman var. Arastirmalar muayenede konulan taninin, ameliyathanede mikroskopla bakildigi zaman yuzde 31 oraninda degisebilecegini gosteriyor bize.`
Tedavi yontemleri
Noduller: Nodulun tedavisinde sesin duzelmesi icin hastaya ses terapisi uygulaniyor ve sesini duzgun kullanmasi ogretiliyor. Oncelikle nodule yol acan ve sesini yanlis kullanmasini etkileyen faktorler belirleniyor. Daha sonra hastayi bunlardan arindirma calismalari basliyor. Nodulde, cerrahi tedavi en son dusunulen yontemlerden biri. Ancak nodulun disindaki polip ya da kist gibi tum hastaliklarda cerrahi tedavi uygulaniyor. Bu hastaliklarin altinda da sesin yanlis kullanimi oldugu icin, bu hastalara da operasyon oncesi ya da sonrasinda mutlaka ses terapisi oneriliyor.
Ses terapisi, bir kisinin sesini duzgun bir sekilde kullanabilmesini hedefleyen bir tedavi yontemi. Bu yontemde hastanin sesini kullanirken, posturu, boynunun yapisi, agzinin acilmasi, dilini kullanma sekli, diyaframi ve nefes alisi ile ilgili her sey ogretiliyor. Egitimli ses terapistleri tarafindan uygulanan bu yontem, girtlak kanseri gibi hastaliklarin da rehabilitasyonunda onemli bir rol oynuyor.
Reflu: Reflu ise medikal tedavi ve hastanin yasaminda gerekli degisimlerin yapilmasiyla tedavi ediliyor. Hastanin kilo almamasi; cikolata, cay ve kahve tuketiminden kacinmasi; cilek ve domates yememesi; egzersiz yapmasi ve stresten, yagli yiyeceklerden ve sigaradan uzak durmasi gerektigini vurgulayan Prof. Dr. Oz, ses sanatcilarinin da performansini dusurebilecek bir hastalik olan reflunun tedavisinin oncelikle hastanin hayatini duzene sokmaktan gectigini soyluyor.
Girtlak (Larenks) kanseri: En cok 40 ve 60 yaslari arasindaki erkeklerde gorulen girtlak kanseri, kadinlarda daha genc yaslarda gorulen bir hastalik. Girtlak kanserinde, koruyucu hekim anlayisinin cok onemli oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Oz, hastalara ilk olarak eger sigara iciyorsa mutlaka birakmasi, icmiyorsa hic baslamamasi gerektiginin onerildigini soyluyor.
Sigara icmeyen insanlarin neden girtlak kanseri olduguna dair yapilan arastirmalar da var. Bu arastirmalar reflunun girtlak kanserinin altindaki en onemli etken oldugunu kanitliyor. Reflunun ardindan ise alkol kullanimi geliyor. Alkol tek basina kanser yapmasa da refluyu artiran, tetikleyen bir etkiye sahip. Alkolun etkisi sigarayla birlestigi zaman ise girtlak kanseri olusumu riski artiriyor. Pek cok kanser turunde oldugu gibi girtlak kanserinde de erken teshis cok onemli. Cunku tani ne kadar erken koyulursa tedavi basarisi ve 5 yillik yasam sansi o kadar yuksek oluyor. Hastalik erken evrede yakalanirsa, cerrahi tedaviden de radyoterapiden de ayni sonucu elde etmek mumkun. Iki tedavi yontemi arasinda da bazi farkliliklar mevcut. Cerrahi tedaviden sonra ses kalitesinde biraz bozulma ve kisilma olabiliyor. Cunku ses telinden kanserli bolge tamamen cikartildigi icin ses telinin gucu azaliyor ve iki ses telinin karsi karsiya gelisi olmasi gerektigi gibi olmuyor. Radyoterapi de ise ses kalitesinde bu bozulma yasanmiyor. Ayrica cerrahi tedavi cok kisa bir surede yapilirken, radyoterapi haftalarca surebiliyor. Hastalik eger ileri evredeyse o zaman cerrahi tedavi on plana cikiyor ve radyoterapi destekleyici rol oynuyor. Erken evredeki tedavi basarisi yuzde 99`lara yakinken, bu oran hastaligin evresi ilerledikce dusuyor. Bu yuzden yasanilan ses kisikligi problemi bir haftanin uzerine ciktigi zaman, mutlaka bir KBB hekimine basvurmak gerekiyor. Cunku ses kisikligi normal bir sey degil ve mutlaka nedeninin belirlenmesi gerekiyor.
Sesi olusturan mekanizma aslinda oldukca basit.Ses telleri denilen kas sistemi, kikirdaklar ve sinirlerle uyarilarak aciliyor ve kapaniyor. Acildiklari zaman nefes aliyoruz. Kapandiklari zaman ise asagidan, yani akcigerlerden gelen hava, iki ses telinin arasindan gecerken bir vibrasyon olusturuyor. Bu da sesin olusmasini sagliyor. Bogazimizdaki yani burnumuzun arkasindaki geniz boslugumuz ve agiz boslugumuz bunun rezonansini verirken, dilimiz de karakterini veriyor. Sesin ana mekanizmasi olan ses tellerinde olusabilecek herhangi bir olusum, hastalik ya da problem ses kisikligina yol acabiliyor.
Ses kisikliginin nedenleri
Ust solunum yolu enfeksiyonlari: Ses kisikliginin en sik gorulen nedeninin ust solunum yolu enfeksiyonlari oldugunu belirten Acibadem Hastanesi Bakirkoy KBB Hastaliklari ve Bas Boyun Cerrahisi Uzmani Prof. Dr. Ferhan Oz, bu gibi durumlarda sesin birkac gun kadar hic cikmayabildigini soyluyor: `Ust solunum enfeksiyonu yasayan ornegin sinuziti olan bir kisi, ses tellerine dogru akintisi oldugu icin oksurmek zorunda kalir. Oksuruk travmasi, seste daha cabuk yorulmayi getirdigi icin ses kisikligi yaratan baslica sebeplerden biri.`
Sesin yanlis kullanimi: Prof. Dr. Oz, gunumuzun modern dunyasinda sesin yanlis kullanimina bagli ses kisikliklarinin da sikca gorulmeye baslandigini vurgulayarak, `Sesini daha profesyonel kullanan insanlar yani ogretmenler, doktorlar, avukatlar, cagri merkezleri calisanlari veya pazarcilar gun icinde cok sik veya cok yuksek tonda konusmak durumundalar. Bunlarin bir kismi yogun ve gurultulu ortamlarda calistiklari icin sesini yanlis kullananlar daha cok bu gruplardan cikiyor` diyor.
Sesi yanlis kullanmak aslinda normal ses tonundan daha yuksek tonda konusmak ve yuksek tonda uzun sure konusmak anlamina geliyor. Cevresel faktorler nedeniyle sesi yukseltmek, sesin kisilmasina yol acacak kadar sesi yanlis kullanmaya sebep olabiliyor. Uzmanlar sesini yogun kullanmak zorunda olan kisilere ozellikle bol su icmelerini oneriyor. `Insanlar konusurken su ictikleri ve ses tellerini islak tuttuklari surece, ses telleri cok daha rahat calisir. Islak bir ortamda, kaygan bir zeminde, asagidan gelen havayla cok daha iyi titresirler` diyor Prof. Dr. Oz.
Nemli, klimali veya basincli ortamlar da ses kisikligina sebep olabilen faktorler arasinda.Ornegin ucakta bagirarak konusmak sesi yoran bir yanlis ses kullanimi.
Reflu ve alerji: Ses kisikligina sebep olan hastaliklarin basinda ise reflu yer aliyor. Yapilan arastirmalara gore ses kisikligi nedenlerinin yaklasik yuzde 64`u reflu nedeniyle olusuyor. Midedeki asidin yemek borusuna kadar gelmesi ve bu asit salgisinin yemek borusunun disina cikip ses telleri uzerinde zehirleyici (toksik) bir etki yapmasi ses kisikliklarina sebep oluyor. Buna larengofarengeal reflu deniyor. Bu durumlarda hasta surekli olarak sesini temizlemek zorunda kaliyor. Ses kisikliklarina neden olan bir diger faktorun alerji oldugunu belirten Prof. Dr. Oz, alerjik bir insanin ozellikle alerjenle karsi karsiya kaldigi donemde sikintilar yasadigini vurgulayarak, `Bahar aylarinda kisinin sesinde yorgunluk, ses tellerindeki odemden dolayi bir kabalasma olur. Bu donemde sesini yormasi ve ona daha fazla guc vermeye kalkismasi yanlis bir kullanimdir` diyor.
Nodul ve polipler: Tum bu yanlis kullanimlardan bir ya da birkaci birleserek ses telinde nodule neden oluyor. Her iki ses telinde de simetrik olarak olusan nasirlasma gibi kabarikliklara nodul deniyor. Nodul tamamen yanlis kullanma sonucunda olusuyor. Insanlarin kendilerini ses kisikliklarindan korumalarinin en onemli yolu seslerini dogru kullanmayi ogrenmeleri. Nodul cok uzun zamanda gelisiyor. Ornegin bir ogretmenin ise basladiktan hemen sonra sesinde nodul olusmaya baslarsa, belirtisi olan ses kisikligi bir hafta sonra degil en az 3 ay sonra ortaya cikiyor.
Polip ise yine sesin yanlis kullanimina bagli olarak gelisen akut bir travma. Bilincsiz bir sekilde yapilan ani bir bagirmaya bagli olarak olusan kucucuk bir kanamayla ses telinde polip olusuyor. Bagirirken sinirli olmak ve asiri gerginlik de polipe neden oluyor. Oldukca sik gorulen polipler bir gunde ses kisikligi yaratiyor. Hastalar genelde, maca gidenler, sinirli bir sekilde cocuguna bagiranlar veya pazarcilardan olusuyor.
Kist ve papillom: Ses kisikligini yaratan bir diger faktor ise kist. Ses telinin icinde yer alan kist, oradaki salgi ureten bezlerin tikanmasiyla olusuyor. Kist en fazla oksurukle birlikte goruyoruz. Ornegin yogun bir ust solunum yolu enfeksiyonu sirasinda oksuren bir kiside kist olusabiliyor. Kist olustuktan sonra ise, seste yorgunluk ve catallanma oluyor. Ozellikle catallik kistin cok tipik bir ornegi.
Selim lezyonlar da ses kisikligina yer acabilen faktorlerden. Selim lezyonlarin hicbiri kanser degil ve dikkatli muayene edilip dogru tani konuldugunda cerrahi tedavi sayesinde gayet basarili sonuclar almak mumkun.
Iyi huylu bir tumor olan papillom hastaligi da ses kisikligina sebep acan faktorlerden biri. Bu hastaligin en buyuk ozelligi ise surekli tekrar etmesi. Bu yuzden tedavisinde kullanilan lazer cerrahiyi de tekrar etmek gerekiyor. Eriskin kisilerde kanserlesme riski olan papillom, hep kontrol altinda tutulmasi gereken bir hasta grubu. Cunku saglikli dokuda bile hucrelerin icinde bu virusu bulabilmek mumkun. Cerrahi tedavi basarisi ses kalitesi acisindan bakildiginda cok yuksek oranda olmayabiliyor.
Reinke odem: Ses kisikligina neden olan bir diger hastalik, ses tellerinde olusan ve Reinke adi verilen odem. Ozellikle sigara icen kadinlarda gorulen bu hastalik, kadinlarda erkek gibi kalin sesle konusma seklinde kendini gosteriyor. Reinke, cok konusan, reflusu olan, gunde bir paketin uzerinde sigara icen kadinlarin hemen hepsinde olusan bir problem.
Diger sebepler: Ses kisiklarinin nadir gorulen sebeplerinden biri de dogumsal bozukluklar. Bunlarin arasinda en sik gorulen, ses tellerinin yapisik olmasi ve birbirlerinden ayrilmamis olmasi. Dogumsal bozukluklarin tedavisinde cok kucuk yaslarda cok iyi sonuclar elde edilmese de, daha ileri yaslarda bu basariyi yakalamak mumkun. Hipertansiyon ilaclari, dogum kontrol haplari gibi ostrojen ilaclari da ses tellerinde kuruma yaptigi icin ses tellerinin daha cok yipranmasina neden olabiliyor.
Muayene ve tani
Ses kisikligi olan bir hastanin yapmasi gereken ilk sey vakit gecirmeden bir KBB uzmanina basvurmak. Ses tellerinin muayenesinde eskiden sadece ayna kullanilirken gunumuzde artik mikro kamerali endoskoplar ve stroboskop kullaniliyor. Aynalar ise bugun hala ses tellerinin gercek rengini ve hareketliligini gorebilmek icin kullanilan araclardan biri. Ancak mikro kamerali endoskoplarin avantajlari oldukca fazla. `Kameralarla elde ettigimiz goruntuleri bilgisayarda saklayabildigimiz icin hastayi defalarca muayene etmek yerine, kaydi defalarca seyredip degerlendirebiliyoruz. Bu hastalarin tedavi sonrasi ve oncesi durumlarini rahatlikla karsilastirabiliyoruz. Ses tellerinin yavaslatilmis hareketlerini izleyebilmek icin ise stroboskop kullaniyoruz. Stroboskop sayesinde bir ses telinin digerinden farkliligini, ses tellerindeki dalgalanmayi izliyoruz. Bu dalgalanma bize ses teli icinde veya disindaki kitle, lezyon veya hastalik konusunda fikir verebiliyor` diyor Prof. Dr.Oz.
Uygulanan bir diger muayene yontemi hastaligin sesiyle ilgili akustik analizler, yani ses degerlendirmesi. Ancak bu analizler, kisinin sesi gunune, psikolojisine ve duygusal durumuna gore degistigi icin birkac kez tekrarlanmayinca saglikli sonuclar vermiyor.
Tanidaki en onemli unsurlardan biri, hastanin kanserle mi yoksa kanser disi bir durumla mi karsi karsiya oldugunu belirlemek. Prof. Dr. Oz deneyimli bir KBB hekiminin muayene sirasinda nodulu, polibi, kisti hatta papillomu bile birbirinden ayirt edebildigini belirtiyor. Prof. Oz soyle konusuyor: `Ancak suphelendigimiz bir durumda mutlaka dokudan biyopsi aliyoruz. O kadar cok birbirine benzeyen, birbirini taklit eden unsur arasindan ayrim yapamama riski her zaman var. Arastirmalar muayenede konulan taninin, ameliyathanede mikroskopla bakildigi zaman yuzde 31 oraninda degisebilecegini gosteriyor bize.`
Tedavi yontemleri
Noduller: Nodulun tedavisinde sesin duzelmesi icin hastaya ses terapisi uygulaniyor ve sesini duzgun kullanmasi ogretiliyor. Oncelikle nodule yol acan ve sesini yanlis kullanmasini etkileyen faktorler belirleniyor. Daha sonra hastayi bunlardan arindirma calismalari basliyor. Nodulde, cerrahi tedavi en son dusunulen yontemlerden biri. Ancak nodulun disindaki polip ya da kist gibi tum hastaliklarda cerrahi tedavi uygulaniyor. Bu hastaliklarin altinda da sesin yanlis kullanimi oldugu icin, bu hastalara da operasyon oncesi ya da sonrasinda mutlaka ses terapisi oneriliyor.
Ses terapisi, bir kisinin sesini duzgun bir sekilde kullanabilmesini hedefleyen bir tedavi yontemi. Bu yontemde hastanin sesini kullanirken, posturu, boynunun yapisi, agzinin acilmasi, dilini kullanma sekli, diyaframi ve nefes alisi ile ilgili her sey ogretiliyor. Egitimli ses terapistleri tarafindan uygulanan bu yontem, girtlak kanseri gibi hastaliklarin da rehabilitasyonunda onemli bir rol oynuyor.
Reflu: Reflu ise medikal tedavi ve hastanin yasaminda gerekli degisimlerin yapilmasiyla tedavi ediliyor. Hastanin kilo almamasi; cikolata, cay ve kahve tuketiminden kacinmasi; cilek ve domates yememesi; egzersiz yapmasi ve stresten, yagli yiyeceklerden ve sigaradan uzak durmasi gerektigini vurgulayan Prof. Dr. Oz, ses sanatcilarinin da performansini dusurebilecek bir hastalik olan reflunun tedavisinin oncelikle hastanin hayatini duzene sokmaktan gectigini soyluyor.
Girtlak (Larenks) kanseri: En cok 40 ve 60 yaslari arasindaki erkeklerde gorulen girtlak kanseri, kadinlarda daha genc yaslarda gorulen bir hastalik. Girtlak kanserinde, koruyucu hekim anlayisinin cok onemli oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Oz, hastalara ilk olarak eger sigara iciyorsa mutlaka birakmasi, icmiyorsa hic baslamamasi gerektiginin onerildigini soyluyor.
Sigara icmeyen insanlarin neden girtlak kanseri olduguna dair yapilan arastirmalar da var. Bu arastirmalar reflunun girtlak kanserinin altindaki en onemli etken oldugunu kanitliyor. Reflunun ardindan ise alkol kullanimi geliyor. Alkol tek basina kanser yapmasa da refluyu artiran, tetikleyen bir etkiye sahip. Alkolun etkisi sigarayla birlestigi zaman ise girtlak kanseri olusumu riski artiriyor. Pek cok kanser turunde oldugu gibi girtlak kanserinde de erken teshis cok onemli. Cunku tani ne kadar erken koyulursa tedavi basarisi ve 5 yillik yasam sansi o kadar yuksek oluyor. Hastalik erken evrede yakalanirsa, cerrahi tedaviden de radyoterapiden de ayni sonucu elde etmek mumkun. Iki tedavi yontemi arasinda da bazi farkliliklar mevcut. Cerrahi tedaviden sonra ses kalitesinde biraz bozulma ve kisilma olabiliyor. Cunku ses telinden kanserli bolge tamamen cikartildigi icin ses telinin gucu azaliyor ve iki ses telinin karsi karsiya gelisi olmasi gerektigi gibi olmuyor. Radyoterapi de ise ses kalitesinde bu bozulma yasanmiyor. Ayrica cerrahi tedavi cok kisa bir surede yapilirken, radyoterapi haftalarca surebiliyor. Hastalik eger ileri evredeyse o zaman cerrahi tedavi on plana cikiyor ve radyoterapi destekleyici rol oynuyor. Erken evredeki tedavi basarisi yuzde 99`lara yakinken, bu oran hastaligin evresi ilerledikce dusuyor. Bu yuzden yasanilan ses kisikligi problemi bir haftanin uzerine ciktigi zaman, mutlaka bir KBB hekimine basvurmak gerekiyor. Cunku ses kisikligi normal bir sey degil ve mutlaka nedeninin belirlenmesi gerekiyor.